MADDE 12, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 12. maddesinden yola çıkarak bilişsel engelli bireylerin kendi hayatları hakkında karar alma süreçlerine odaklanan bir araştırma projesi. Bu projeyle, vesayet sisteminin Türkiye gündelik ve kurumsal yaşamında işleyişini derinlemesine inceleyerek bilişsel engelli bireylerin hukuk ehliyeti haklarını kullanmalarının önündeki engelleri ve bu engelleri aşmanın imkanlarını araştırmayı hedefliyoruz.
Araştırma kapsamında ‘bilişsel engelli’ ibaresini zihinsel engelli, otistik veya diğer gelişimsel engelli bireyleri kapsayacak biçimde kullanıyoruz.
Hukuk ehliyeti nedir?
Hukuk ehliyeti, Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 12. maddesiyle güvence altına alınmış ‘yasa önünde eşit tanınma’ temel insan hakkının önemli bir parçası.
Kanun önünde hak sahibi bir kişi olarak tanınmanın (hak ehliyeti) yanı sıra hukuk tarafından tanınan seçimler yapabilme hakkını da (fiil ehliyeti) içeriyor. Diğer bir deyişle, bireyin hukuk önünde tam bir kişi olarak kabul edilmesi ve kendi hayatına dair kararlar alarak bu kararları hayata geçirebilmesi anlamına geliyor.
Ancak dünyanın birçok ülkesinde engelli bireylerin bu hakka erişimi ciddi ölçüde kısıtlanabiliyor. Engelli bireylerin zihinsel yetilerine dair tıbbi ve hukuki değerlendirmeler, hukuk ehliyeti haklarına erişimleri önünde bir bariyer olarak duruyor. Türk Medeni Kanunu’nun ‘ayırt etme gücüne sahip olma’ kriteri bunun bir örneği. Türkiye kanunlarına göre yalnızca ayırt etme gücüne sahip kişilerin kararlarına ve bu kararların sonuçlarına saygı duyuluyor. Bu eşiği yakalayamayan (çoğu engelli) kişilerin kendi hayatları üzerine bağlayıcı karar alma yetkisi diğer kişi veya kurumlara devrediliyor.
Madde 12 neden önemli?
Engelli Hakları Sözleşmesi ise hukuk ehliyeti ve ‘ayırt etme gücü’ gibi zihinsel yetilere dair değerlendirmelerin birbirinden ayrı şeyler olduğunu vurgulayarak bu iki kavramı radikal biçimde birbirinden ayırıyor. Kişiden kişiye farklılık gösteren zihinsel yetilere bakarak engelli bireylerin hukuk ehliyetinden yararlanma haklarının ellerinden alınmasının bir insan hakları ihlali olduğunun altını çiziyor.
Kısacası, Engelli Hakları Sözleşmesi engelinden bağımsız olarak tüm bireylerin hukuk ehliyetini kullanma hakkı olduğunu söylüyor. Engelli kişilerin kendi hayatlarına dair karar alma haklarını diğer kişilere devreden vesayet sistemi benzeri düzenlemelerin yerine destekli karar mekanizmalarının temel alındığı bir yaklaşıma geçilmesi gerektiğini savunuyor.
MADDE 12 projesiyle ne amaçlıyoruz?
MADDE 12 araştırma projesiyle bilişsel engelli bireylerin kendi hayatlarına dair karar alma süreçlerindeki destek mekanizmalarını ve yokluklarını bu bağlamda incelemeyi amaçlıyoruz.
Hukuki metin analizi yanında bilişsel engelli yetişkinler, aileleri ve alanda çalışan hukukçular ve tıp doktorlarıyla yapacağımız mülakatlarla vesayet sisteminin gündelik hayattaki etkilerini ve engelli bireylerin hukuk ehliyeti haklarını kullanmaları önündeki bariyerlerin kaldırılması için ne şekillerde dönüştürülebileceğini anlamak istiyoruz.
Araştırmaya nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
Projeye katılımcı olarak dahil olmak veya başka şekiller katkıda bulunmak isterseniz, lütfen bizimle iletişime geçin.
2 engelli cocuk annesi iken, büyük oglumun vefati üzerine 31 yasinda orta düzeyde otizm tanili evladimla yasamaktayim. 31 yillik avukatlik meslegimi noktaladiktan sonra stk calismalari yapmaktayim. Nasil katkim olur bilmiyorum. Yönlendirmeniz dahilinde projenize destek olmak, katki sunmak isterim. Kolaylik ve esenlik dileklerimle
Mesajınız için çok teşekkürler. Size e-posta üzerinden geri döneceğiz. Tanışmak dileğiyle. Sevgiler.